Son yıllarda artan bölgesel gerilimler ve jeopolitik çatışmalar, pek çok ülkenin savunma stratejilerini gözden geçirmesine neden oldu. Almanya, tarihsel olarak dikkatli ve ihtiyatlı bir askeri politika izlemiş olsa da, günümüzde bunun yeterli olup olmadığı tartışma konusudur. Almanya’nın savaş hazırlıkları ve askerî gücüne dair yapılan değerlendirmeler, ülkenin maddi ve manevi olarak şu an için savaşa ne kadar hazır olduğunu sorgulatıyor.
Almanya Federal Cumhuriyeti, Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip olmasının yanı sıra, önemli bir askeri güç olma potansiyeline de sahiptir. Ancak, geçmişindeki iki dünya savaşının ardından izlediği barışçıl siyaset, askeri harcamalarını ve asker sayısını sınırlamıştır. 2000’li yılların başından beri, özellikle NATO yükümlülükleri çerçevesinde askeri harcamalarını artırma çabaları dikkat çekmekle birlikte, beklenen etkinlik ve verimlilik seviyesine henüz ulaşılamamıştır. 2023 yılında Almanya’nın savunma bütçesi, daha önceki yıllara göre artış gösterse de, bu artışın yeterli olup olmadığı ve Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Kara Kuvvetleri arasındaki denge beğeni toplamakta zorlanmaktadır.
Son zamanlarda yükselen jeopolitik riskler, Almanya'nın tamamen askeri bir hazırlık içinde olup olmadığını sorgulatmaktadır. Özellikle Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri müdahalesi, Avrupa’nın güvenlik dinamiklerini köklü bir şekilde değiştirmiştir. Almanya, NATO üyesi olarak müttefiklerine güvence vermekle birlikte, kendi topraklarını koruma konusunda ne derece etkili olabileceği konusunda ciddi endişeler taşımaktadır. 2023 itibarıyla çeşitli araştırmalar, Alman halkının büyük çoğunluğunun ülkelerinin savaşa girmesi durumunda savaşa hazırlıkla ilgili endişe duyduğunu göstermektedir. Savaş hazırlıklarının yeterli olup olmadığı tartışmalarına paralel olarak, Almanya'nın dış politikası üzerindeki baskılar da artmaktadır.
Sonuç olarak, Almanya'nın mevcut askeri kapasitesi ve savaş hazırlığı, modern tehditlere karşı yeterlilik gösterecek seviyede görünmemektedir. Uzmanların yorumlarına göre, bu durum, sadece askeri harcamaların artırılmasıyla değil, aynı zamanda stratejik düşünme ve harekete geçme yetisinin de geliştirilmesiyle aşılabilir. Ancak, bu tür reformların ne denli hızlı ve etkili bir şekilde hayata geçirileceği, Almanya'nın gelecekteki askeri varlığını doğrudan etkileyecektir. Almanya'nın savaş hazırlığı ile ilgili tartışmalar, sadece askeri strateji boyutunda değil, aynı zamanda toplumdaki algı ve beklentiler açısından da devam edecektir.