Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, göç meselesinin dünya genelindeki karmaşık dinamiklerine dikkat çekmek amacıyla bir açıklama yaparak, bu sorunun kökeninin Batılı ülkelerin politikaları olduğunu öne sürdü. İnsan hareketliliğinin sebeplerini sorgularken, uluslararası ilişkilerin ve ekonomik eşitsizliklerin göçe etkisini vurguladı. Erdoğan, Türkiye’nin göçmenler konusunda üstlendiği role ve bu konuda üzerindeki yükümlülüklere de değindi. Göç, son yıllarda küresel bir sorun haline gelirken, Türkiye’nin bu konudaki duruşu ve Batılı ülkelerin sorumlulukları üzerine yapılan tartışmalar giderek artmaktadır.
Erdoğan'ın açıklamalarında, Batılı ülkelerin göçmen politikalarının yeterince insani olmadığına ve bu durumun göçmenlerin ülkelerinden ayrılmasına yol açtığına vurgu yaptı. Bugünlük göç sorununu çözmek isteyen ülkelerin, öncelikle kendi iç politikalarını ve uluslararası ilişkilerini gözden geçirmesi gerektiğini belirtti. Özellikle savaş ve çatışma ortamlarının yarattığı tahribat, ekonomik istikrarsızlıklar ve iklim değişikliği gibi faktörlerin insanların yer değiştirmesine neden olduğunu aktardı. Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla göç yollarının merkezinde bulunması nedeniyle bu durumu daha yakından deneyimlemekte; göçmen akınların yönetimi de büyük bir sorumluluk üstlenmiştir.
Erdoğan, Türkiye'nin kendi sınırları içinde 4 milyonun üzerinde Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, bu durumun sürdürülebilir olmadığını ifade etti. Ülkenin, uluslararası alanda dikkat çekici bir yükü üstlendiğini belirten Erdoğan, Avrupa’nın ve diğer gelişmiş ülkelerin de bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti. Batı’nın Türkiye’ye yönelik eleştirilerinin dostça olmadığını, aksine çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. Göç sorununa kalıcı çözümler bulunması adına daha fazla iş birliğinin şart olduğunu, ancak bunun yalnızca gelişmekte olan ülkelerin üstlenebileceği bir yük olmadığını ifade etti.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın göç konusunda yaptığı değerlendirmeler, uluslararası kamuoyunda önemli tartışmalara yol açacak ve bu sorunun çözümüne dair daha fazla fikir ve öneri üretilmesini teşvik edecektir. Göç, sadece bir ülkenin sorunu değil, dünya genelinde göz ardı edilemeyecek bir meselesidir. Batılı ülkelerin bu sorumluluğu kabul etmeleri, ikili ilişkilerin zedelenmemesi için kritik bir öneme sahiptir.