Yemen merkezli Husi güçleri, son dönemde gerilimin yükseldiği Orta Doğu'da dikkat çekici bir açıklama yaptı. Husi liderlerinden birinin yaptığı açıklamada, İsrail'in en işlek havalimanlarından biri olan Ben Gurion Havalimanı'na yönelik balistik füze saldırısı düzenledikleri bildirildi. Söz konusu açıklama, bölgedeki siyasi gerginliklerin arttığı zaman diliminde gelmesi sebebiyle uluslararası medyanın ilgi odağı oldu. Husi yönetimi, bu saldırının, İsrail’in Filistin topraklarındaki askeri operasyonlarına bir yanıt olduğunu belirtti.
Husilerin ve diğer direniş gruplarının, yaptıkları saldırıyı meşrulaştırmak için sıklıkla kullandıkları bahanelerden biri, İsrail'in Filistin halkı üzerindeki etkinliği ve sürdürdüğü askeri operasyonlar. Bu tür açıklamalar, özellikle uluslararası kamuoyunun dikkatini çekiyor. Husi güçleri, Ben Gurion Havalimanı'nı hedef almalarının nedenini, bölgedeki İsrail varlığını ve Filistinlilere karşı uygulanan politikaları protesto etmek olarak ifade etti. Bu tür saldırılar, genellikle psikolojik bir etki yaratmayı ve düşman cephesinde korku salmayı hedefliyor.
Ayrıca, Husiler, bu tür eylemlerin sadece askeri hedeflere yönelik olmadığını, aynı zamanda siyasi bir mesaj da gönderdiğini savunuyorlar. Husi liderleri, yaptıkları açıklamalarda, bu tür eylemler ile İsrail'in Orta Doğu'daki baskıcı politikalarına karşı toplumsal bir uyanış yaratmayı amaçladıklarını belirttiler. Husi liderlerinden biri, “Bu sadece bir saldırı değil, aynı zamanda direnişin simgesi” ifadelerini kullandı. Bu tür propaganda, Husi yönetiminin iç politikada meşruiyet kazanma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Saldırının ardından uluslararası arenada çeşitlilik gösteren tepkiler ortaya çıktı. Bazı ülke ve uluslararası kuruluşlar, Husi güçlerinin açıklamalarını değerlendirdi ve bu tür eylemleri kınadı. Özellikle, askeri hedeflerin sivil havalimanları olması dikkat çekti. BM ve diğer insan hakları kuruluşları, bu tür saldırıların sivilleri hedef almasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu yeniden vurguladılar.
İsrail, Husi güçlerinin saldırılarını ciddiyetle ele alarak, ulusal güvenlik önlemlerini artırma yoluna gitti. Ülke genelinde hava savunma sistemlerinin aktive edilmesi ve sivil savunma tatbikatlarının hızlandırılması gibi tedbirler alındı. Ayrıca, İsrail ordusu, olası yeni saldırılara karşı hazırlıklarını güçlendirip istihbarat analizlerini derinleştirerek Husilerin hareketlerini izlemeye aldı. Dünyanın dört bir yanındaki güvenlik uzmanları, Husilerin balistik füze yeteneklerinin artışını dikkate alarak, bu tür tehditlerin gelecekte daha da büyüyebileceği konusunda uyarıda bulundu.
Sonuç olarak, Husi güçlerinin Ben Gurion Havalimanı'na düzenlediği balistik füze saldırısı, Orta Doğu’daki gerginliğin ne denli yüksek olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hem bölgedeki güç dengelerini hem de uluslararası ilişkileri etkileyecek potansiyele sahip olan bu olay, her yönüyle analiz edilmeyi gerektiriyor. Saldırının dünya genelinde nasıl yankı bulacağı ve bu durumun bölgede yeni bir çatışma dinamiği yaratıp yaratmayacağı ise önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacak. Husi liderlerinin bu eylemleri ile ne kadar geri dönüş alacakları ve Orta Doğu'ya dair siyasi sonuçlar yaratıp yaratmayacakları ise merakla bekleniyor.