İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli tutukluların zehirlendiği yönündeki iddialar uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Filistin Esirler Derneği tarafından yapılan açıklamada, bazı mahkûmların yemeklerine bilinçli olarak zararlı maddelerin karıştırıldığı öne sürüldü.
Olayın ardından birçok mahkûmun sağlık durumunun kötüleştiği ve acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyduğu bildirildi. Mahkûmlar arasında mide bulantısı, baş dönmesi ve kas ağrıları gibi şikayetlerin yaygın olduğu belirtilirken, hapishane yönetiminin bu iddialara karşı sessiz kaldığı ifade edildi.
Filistinli insan hakları örgütleri ve aileler, İsrail yönetimini ağır şekilde eleştirerek, mahkûmlara yönelik uygulamaların uluslararası hukuku ihlal ettiğini savundu. Ayrıca, bu tür iddiaların bağımsız bir komisyon tarafından incelenmesi gerektiğini vurguladı. Filistin yönetimi ise Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni olayı araştırmaya çağırdı.
Uluslararası toplumdan da tepki gecikmedi. İnsan hakları kuruluşları, İsrail hapishanelerindeki kötü muamele, işkence ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği gibi sorunların sistematik bir şekilde devam ettiğine dikkat çekerek, bu durumun ciddi sonuçlar doğurabileceği konusunda uyardı.
İsrail hükümeti ise iddiaları reddederek, mahkûmların sağlık durumlarının düzenli olarak kontrol edildiğini ve hapishane koşullarının uluslararası standartlara uygun olduğunu savundu. Ancak bu açıklamalar, mağdurların aileleri ve insan hakları savunucuları tarafından tatmin edici bulunmadı.
Filistinli mahkûmların maruz kaldığı koşullar ve son zehirlenme iddiaları, İsrail-Filistin çatışmasının en hassas boyutlarından biri olan insan hakları ihlallerini bir kez daha gündeme taşıdı. Olayın bağımsız bir şekilde aydınlatılması için uluslararası baskının artması bekleniyor.