Hukuk sisteminin ilginç ve bazen de tuhaf olaylarla dolu olduğuna kimse itiraz edemez. Son dönemde gündeme gelen bir dava ise, sadece sanıkların değil, hakimlerin bile dikkatini çekecek kadar sıra dışı. Duruşma esnasında hakim, sanığın kilo almaması gerektiğini belirterek, bunun önemli bir detay olduğunu vurguladı. Peki, bu ifadelerin arkasında ne yatıyor? Hakim, cinayetle suçlanan şahsın, üzerinde bulunan bir montun delil niteliğinde olduğunu düşünüyor ve bu durum sanığın cezasını doğrudan etkileyebilir. İşte dava, mont ve 10 yıl sürecek bir hapis hikâyesi ile ilgili merak uyandıran tüm detaylar!
Dava, 25 yaşındaki Ahmet Yılmaz’ın, bir akşam vakti gerçekleşen cinayetle ilgili olarak yargılanmasıyla başladı. Olayın ardından polis, Yılmaz’ın üzerinde bulunan bir montu delil olarak aldı. İşte bu mont, sanığın cinayetle ilişkisini belirleyecek en önemli delil haline geldi. Hakim, duruşma esnasında Yılmaz’a “Sakın kilo almayın. O mont, sizin için oldukça kritik bir unsur” dedi. Bu durum, sanığın dikkatli olması gerektiğini ve olası bir kilo artışının montun fit olmasını etkileyeceğini düşündürüyor. Yani, mont bir şekilde cinayet ile bağ kurmada önemli bir rol oynuyor. Hakimi endişelendiren şey, Yılmaz’ın duruşma süresince dikkat etmesi gereken fiziksel durumunun, mahkeme sürecinde alacağı cezayı da etkileyebileceği.
Dava sürecinin başından bu yana, Yılmaz'ın ailesi ve davanın mağdur ailesi arasında yaşanan gerginlik de dikkat çekiyor. Mağdurun ailesi, hakimin bu sözlerini duyduğunda şoke olduklarını belirttiler. Ancak Yılmaz’ın avukatı, müvekkilinin aleyhine olan tüm delillerin manipüle edildiğini ve montun olayla bağının olmadığını savunuyor. “Mont sadece bir kıyafet ve bunun üzerinden bir gerekçe oluşturmak mantıksız,” diyor avukat. Diğer yandan, Yılmaz’ın avukatı da, verdiği kilonun montu direk olarak etkilemeyeceğini ve bu sürecin psikolojik baskısını aşması gerektiğini vurguluyor. Ancak durum her geçen gün karmaşıklaşıyor. Hakim, montun olası bir delil niteliğini göz önünde bulundurmakta haklı gibi görünüyor. Duruşma her ay, yeni bir gelişmeyle devam ederken, sanığın ve avukatının üzerindeki baskının giderek artması gözlemleniyor.
Bu garip talimat, duruşma günlerinde Yılmaz’ın her gün tartılması gerektiği anlamına da gelebilir. Mont kıyafetinin sığmasını sağlamak, Yılmaz’ın sadece bir bedensel dönüşüm sürecinde değil, aynı zamanda zihinsel bir mücadele içine girdiğini göstermekte. Montun üzerindeki parmak izi bulguları ve diğer teknik detaylar, bu suçlamaların ciddiyetini artırmakta. Olayın nasıl gelişeceği ve Yılmaz’ın hakime verdiği cevabın mahkeme sürecine olan etkileri merakla bekleniyor. Doktorlar, Yılmaz’ın gelişim sürecine yönelik kaygılarını dile getirirken, Yılmaz da duruşma sonrasında normal bir yaşam sürmeye çalışacak.
Sonuç olarak, bu sıra dışı dava sadece cinayet iddiaları ile değil, fiziksel durum ve duygu yüklü bir süreçle de anılacaktır. Hakimin ‘kilo almamanız gerek’ uyarısının neden önemli olduğu, sanığın durumu ile ilgili tüm detayların ilerleyen duruşmalarda enine boyuna tartışılacağı bir mevzu haline geldi. Yılmaz’ın ve avukatının savunmaları, montun suçlamalarla olan bağlantısını kanıtlayacak mı? Yoksa bu ilginç ayrıntı, daha karmaşık bir dava sürecinin başlangıcı olarak mı kalacak göreceğiz. Şüphesiz ki, bu dava, hukuk dünyasında ilginç anekdotlarla dolu bir olay olarak anılmaya devam edecek.