Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, son günlerde artan İsrail ve İran arasındaki gerginliğe dikkat çekerek, bu tür uluslararası meselelerin medya aracılığıyla nasıl yönetileceği konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Şahin, karmaşık jeopolitik durumların medya yayınları üzerindeki etkisini değerlendirirken, özellikle sanat ve medya dünyasının bu konularda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmesinin önemine vurgu yaptı.
Şahin, medya organlarının uluslararası olayları aktarırken dikkatli olmaları gerektiğini ifade etti. Gerginliklerin ve çatışmaların medyada nasıl yansıtıldığı, halkın bu konudaki algısını büyük ölçüde etkilemektedir. İyi bir gazetecilik anlayışının, tarafsızlık ve adalet ilkelerine dayandığını belirten Şahin, medya mensuplarının önyargıdan uzak durarak tarafsız habercilik yapmaları gerektiğini dile getirdi. Özellikle Ortadoğu'daki pek çok siyasi hareketin, medya yoluyla şekillendiğini vurgulayan Şahin, "Haberler, kitleleri yönlendirmenin ötesinde, uluslararası barış ve güvenliği sağlama noktasında da kritik bir role sahiptir" şeklinde konuştu.
RTÜK Başkanı, gerginliklerin medyada temsil edilmesi sırasında insan hakları ve barış mesajlarının ön plana çıkmasının önemine değindi. Şahin, “Medya bu gibi zorlu dönemlerde, insan haklarını ve barışı öne çıkararak, toplumlar arasında köprüler kurabilir” dedi. Şahin, sosyal medya platformlarının da aynı şekilde sorumluluk taşıdığını ve yanlış bilgilendirmenin, uluslararası ilişkilerde gerilim yaratabileceğini belirtti. Ayrıca, toplumların bu tür meselelerle ortalama seviyede nasıl başa çıkabileceği konusunda medya aracılığıyla yapılandırılmasının önemine değindi. Bu bağlamda, RTÜK olarak medya kuruluşlarına ve yayıncılara, sorumlu yayıncılık anlayışını teşvik etmek amacıyla çeşitli eğitim ve seminerler düzenleneceğinin altını çizdi.
İsrail-İran geriliminin artmasının ardından, birçok medya kuruluşunun bu durumu nasıl sunduğunu analiz eden Şahin, önümüzdeki dönemde bu tarz haberlerin daha dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğini ifade etti. Toplumların, manipülasyona kapılmadan doğru bilgiye ulaşmasının, yalnızca medya organlarının değil, aynı zamanda kamu düzeninin korunması açısından da kritik bir görev olduğunun altını çizdi. “Haber yaparken sadece olayları değil, insanların hayatlarını ve düşüncelerini de dikkate almalıyız” diyen Şahin, RTÜK'ün bu konuda attığı adımları da kamuoyuyla paylaştı.
Son olarak, Şahin, medyanın gerginlik anlarında birlik ve beraberlik mesajlarını yaymak konusunda büyük bir güç taşıdığını hatırlatarak, bu durumun savaş ve çatışma ortamlarında bile önemli bir denge unsuru olabileceğini belirtti. Tüm medya kuruluşlarının bu konuda daha dikkatli ve sorumlu bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğine işaret eden Şahin, “Gelecekle ilgili kaygılarımızı paylaşmak yerine, sorunların çözümüne katkıda bulunan bir söylemi benimsemeliyiz” şeklinde konuştu. Uluslararası iletişim ve işbirliğinin arttığı günümüzde, medya sahiplerinin ve gazetecilerin, bu sorumluluğa sahip çıkmaları gerektiği bir kez daha vurgulandı.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in bu açıklamaları, medya mensupları ve kamuoyu nezdinde bir farkındalık yaratma amacı taşırken, aynı zamanda sosyal sorumluluk ilkelerinin yeniden gözden geçirilmesine de yol açacak gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde medya dünyasında bu konularla ilgili daha fazla tartışma ve girişim bekleniyor.