Son günlerde Türkiye'nin farklı illerinde meydana gelen bir olay, toplumsal huzursuzluğu ve güvenliği yeniden sorgulatmaya başladı. Genç yaşlı demeden bir grup insan, "Abinin selamı var" diyerek sokaklarda rastgele insanlara saldırıyor. Olayların en dikkat çekici boyutu ise, saldırganların kurbanlarını etek giydirip darp etmeleri. Peki, bu tür hadiselerin altında yatan psikolojik ve sosyal nedenler neler? Bu makalede, gençlerin bu tür eylemlere yönelmelerinin sebeplerini, toplumsal cinsiyet normlarının nasıl etkilediğini ve bu durumun uzun vadede toplumu nasıl etkileyebileceğini inceleyeceğiz.
Özellikle genç yaş grubundaki bireylerin bir araya gelerek gerçekleştirdiği bu tür saldırılar, pek çok psikolojik faktörden etkileniyor. Gruplaşma ve aidiyet duygusu, gençlerin toplumda kendilerine yer edinme istekleri ile birleşince, bu tür şiddet eylemleri daha da yaygın hale geliyor. "Abinin selamı var" gibi meydan okuyan ifadeler, bir tür güç gösterisi olarak algılanıyor. Gençler, bu eylemleriyle hem kendi sosyal çevrelerinde bir saygınlık kazanmayı, hem de toplumsal normlara karşı bir isyan sergilemeyi amaçlıyorlar. Ancak bu tür davranışların sonuçlarının ne kadar yıkıcı olabileceğinin farkında değiller gibi görünüyor.
“Etek giydirme” eylemi, toplumsal cinsiyet normlarının sorgulanmasına yol açıyor. Bu tür saldırılarda, kurbanların cinsiyetine göre belirlenmiş olan rolleri ve stereotipleri hedef alındığı görülüyor. Kadınsı imgelerin alay konusu haline gelmesi, bu eylemlerin ardında yatan cinsiyetçilik ve şiddet anlayışını da gözler önüne seriyor. Etek giydirmek, yalnızca bir darp değil, aynı zamanda bir aşağılayıcı eylem olarak da yorumlanabilir. Bu durum, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi veren birçok kişi için kabul edilemez bir durum olduğunun altını çizmektedir.
Devlet ve emniyet güçleri, bu tür olayların önüne geçmek için çeşitli önlemler almayı düşünüyor. Ancak bireylerin bilinçlendirilmesi de bir o kadar önemli. Özellikle gençler arasında bu tür davranışların normalleştirilmesine karşı toplumun her kesiminden tepki gelmesi gerekiyor. Eğitim sisteminin yanı sıra ailelerin de bu konuda daha dikkatli ve bilinçli olması önemli. Çocuklara ve gençlere, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve insan haklarını öğretmek, böyle olayların önüne geçilmesi açısından kritik bir adım olacaktır.
Sonuç olarak, bu tür olaylar yalnızca bireysel eylemler değil, aynı zamanda toplumsal bir sorunun yansımasıdır. "Abinin selamı var" diyerek yapılan saldırılar, cinsiyet eşitsizliği ve şiddete karşı verilen mücadelenin ne denli önemli olduğunu göstermektedir. Toplumun her kesiminin bu konuyu ciddiye alması, sağlıklı bir toplumsal hayat için elzemdir. Sadece bireylerin değil, geleceğin teminatı olan gençlerin de bu tür şiddet eylemlerine karşı duyarlı olmaları gerekmektedir. Herkesin aynı haklara sahip olduğunu unutmamalı ve bu tür davranışların asla kabul edilemeyeceğini birer birey olarak savunmalıyız.