Ülkemizdeki boşanma davalarında, tarafların birbirlerine yönelttikleri söylemler oldukça büyük bir öneme sahiptir. Yargıtay, son kararında bu duruma ışık tutarak, eşine hakaret eden bir erkeği kusurlu buldu. "Çok yiyorsun" ifadesinin, duygusal istismar olarak değerlendirilebileceğine dayanan bu emsal karar, aile hukukunun inceliklerini ve bireylerin birbirlerine olan saygılarının önemini bir kez daha gündeme getirdi. İşte bu çarpıcı kararın arka planı ve getirdiği yeni anlamlar.
Olay, bir kadın tarafından açılan boşanma davasında Yargıtay’a taşındı. Kadın, eşinin kendisine yönelik sert sözlerini ve hakaretlerini delil göstererek boşanma talep etti. Dava sürecinde, kocanın, "Çok yiyorsun" şeklindeki ifadeleri, kadın üzerinde olumsuz bir etki yarattığına hükmedilirken, bu sözlerin eşine karşı bir hakaret olarak değerlendirilmesi dikkat çekti. Yargıtay, boşanma sürecindeki bu tür davranışların izlenmesi gerektiğini vurgulayarak, eşler arasındaki iletişimin önemine işaret etti. Bu durum, sadece şiddet veya fiziksel bir istismar değil, duygusal ve psikolojik bir istismar olarak da kabul edilecektir. Dolayısıyla, bireylerin birbirlerine olan saygı ve sevgi sınırlarını aşarak, aşağılayıcı ifadelerde bulunmaları hukuken sorun teşkil edebilir.
Yargıtay’ın verdiği bu karar, aile içindeki iletişim biçimlerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Her birey, eşinin duygularına saygı göstermeli ve yapıcı bir dil kullanmalıdır. Boşanma davaları, tarafların birbirlerine karşı duydukları güveni sarstığı gibi, aile içinde de derin yaralar açabilir. Hakaret içeren ifadeler, henüz sorun yaşanmadan bile eşler arasında temeli sarsan bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle, çiftlerin birbirlerine karşı kullandıkları kelimelere dikkat etmesi, sağlıklı bir ilişki sürdürebilmeleri için kritik bir öneme sahiptir. Yargıtay’ın bu kararı ise, duygusal şiddetin de en az fiziksel şiddet kadar önemli olduğuna ve bu tür davranışların ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğine dair güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Sonuç olarak, Yargıtay’ın bu emsal kararı, aile içindeki dinamiklere yönelik önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır. "Çok yiyorsun" dediği için kocanın kusurlu sayılması, her ne kadar küçük bir ayrıntı gibi görünse de, duygusal istismarın ne denli yaygın olduğunun ve bunun ne kadar ciddiye alınması gerektiğinin bir göstergesidir. Eşler arasındaki saygı ve anlayışın önemi bir kez daha vurgulanmış oldu. Her iki tarafın da birbirine karşı anlayışlı, sevgi dolu ve saygılı bir dili tercih etmesi gerektiği, mutlu ve sağlıklı bir beraberlik için vazgeçilmez bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.